29 Nisan 2008 Salı

İTALYA

Kaç gündür İtalya için tur araştırıyoruz. Aklımızda bir tur vardı. Ama şikayetvar.com da o kadar kötü şeyler okudum ki, kafam karıştı. Gerçi internette hakkında şikayet olmayan hiçbir tur şirketi yok. Biz klasik İtalya olarak adlandırılan Venedi-Roma-Floransa turunu düşünüyoruz. Bu turu organize eden birçok şirket var. Şikayetlerde genelde otellerin şehir merkezlerine çok uzak olduğu söyleniyor. Çok kararsız kaldık. Daha önce turla yurtdışına çıkanlar varsa hangi şirket olduğunu ve memnun kalıp kalmadığını benimle paylaşabilir mi acaba? Tecrübelerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler. Bu arada birazdan yine diş doktoruna gideceğim. Hala korkuyorum...

23 Nisan 2008 Çarşamba

AYVALIK...

Cuma akşamı stres içinde Pendik-Yalova vapuruna yetiştik. Beni evden almaya geldiklerinde kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes yetişemeyeceğiz diye panik olmuştu. Vapurun kalkmasına 10 dak. kala gişelerden geçtik. Yukarı çıkıp, oturduğumuzda ohh dedik hakikaten. Tatile çıktığımızın farkına vardık:)Vapurla beraber yolculuğumuz 6 saat sürdü. Yolda Susurluk'ta mola vermeyi ihmal etmedik. Yörsan'ın hamburgeri ve tostu çok güzel, tavsiye ederim.Otelimiz Sarımsaklı'daydı: Cem&Gül Apart Otel. Arkadaşımızın kuzenin oteli. Güzel, konforluydu. Bahçesi çok güzeldi. Yazın kahvaltılar ve yemekler bu bahçede yeniyormuş. Arkadaşımızın annesinin yaptığı boşnak börekleri eşliğinde kahvaltımızı yaptık.Dayanamadım bir sürü yedim itiraf ediyorum! Aaaa ama tatilde rejim olmaz di mi?
Kahvaltının ardından Ayvalık'ı tepeden gören Cennettepe'ye gittik. Masmavi deniz ve adalar karşımızda...Bol bol fotoğraf çektik.
Sonra Ayvalık'a indik. Bana Kıbrıs'ı andırdı Ayvalık sahili. Zaten Rumlar'dan kalan bir sürü yapı varmış. Fotoğrafını gördüğünüz cafe de Rumlar'dan kalma. Orada birşeyler içtik. Bir dahaki sefere geldiğimizde Midilli'ye gitme planları yaptık. Midilli'de yaşayanlar belli günler özellikle pazarların kurulduğu günler Ayvalık'a alışveriş yapmaya gelirmiş. Anladığım kadarıyla Ayvalık'tan Midilli'ye değil de Midilli'den Ayvalık'a geçiş daha çokmuş. Rumlar Ayvalık'tan tül, yatak vb eşyalar bile alıyorlarmış.Cafede otururken Pazartesi hiç gelmesin istedim, daha orada başladı sendrom, düşünün artık! Meşhuuuur Ayvalık Tostunu yerinde yememek olmaz deyip,arkadaşımızın kuzenin yeri olan Ozzy Cafe'de tostlarımızı yedik. İstanbul'da yediklerime hiç benzemiyordu, haberiniz olsun!Sırada benim en çok görmek istediğim yer Cunda var. Cunda (Ali Bey adası) gerçekten merak ettiğim kadar varmış. Ayvalık'tan Cunda'ya geçebilmek için Türkiye'nin ilk boğaz köpürüsü kullanıyorsunuz. Sokakları, evleri, sahili...Her yeri çok güzel. İlk olarak Taş Kahve gözünüze çarpıyor. Sonra lokmacılar ve dondurmacıları görüyorsunuz iştahınızı kabartan. İtiraflara devam: Lokma ve dondurma da yedim:) Çok lezzetliydi.Cunda takı severler için bir cennet. Bir sürü dükkan var. Ben lal ve yeşile boyanmış turkuaz taşlı kolyeler aldım. Cumartesi günleri adada pazar kuruluyor. Yalnız duyduğumuza göre Ayvalık pazarı daha ucuz oluyormuş. Cunda'nın sokakları çok güzel. İnsan bütün sokakları gezip, adada kaybolmak istiyor. Yapıların çoğu tarihi sanırım. Kiliseye giderken geçtiğimiz sokakta bir kapı gördüm. "Aaa burası fotoğraf çekmek için çok uygun bir mekan" dememle elimizde bir sürü kapı fotoğrafı oldu. Kilise tadilatta olduğu için giremedik. Adanın girişinde bir güneş saati vardı. Aya ve gölgenize göre saate bakabiliyorsunuz.İştee Ayvalık'ı ve adaları yüksekten izleyebileceğiniz müthiş bir manzarası olan Şeytan Sofrası. En çok günabtımını izlemek için ziyaret ediliyor. Biz günbatımına yakın ayrıldık çünkü çok sinek vardı ve taze balıklar bizi bekliyordu. Bu arada sözde şeytana ait olduğu söylene gelen ayak izini fotoğraflarda görebilirsiniz. Gerçekten de ayak izine benziyordu şekil. Ayvalık'a yolunuz düşerse sakın Şeytan Sofrası'nı görmeden geçmeyin. Oturup birşeyler içebileceğiniz bir cafe de var. Benden söylemesi...Son gün arkadaşımızın ailesi bize çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı.(Boşnak böreklerinden dayanamadım, yedim yine:)Buradan tekrar teşekkürler. Kahvaltımızı yapıp, zeytinyağlarımızı aldık ve otelden ayrıldık. Ayvalık merkezden zeytinyağ sabunlarımızı aldık, pazara uğrayıp deniz börülcesi, Ayvalık'a özgü nohut ekmeği ve boşnak fasulyesi aldık. Deniz börülcesinin tarifi yakında burada. Hepinize mutlu haftasonları!...

21 Nisan 2008 Pazartesi

1.yıl...


Bir yıl önce başladım...Pişirdim, yedim, içtim, gezdim, gördüm, paylaştım...Okuyan, yorum bırakan herkese çok teşekkürler! Durmak yok! Paylaşmaya devam...

18 Nisan 2008 Cuma

Ayvalık' a bir ki...

Havalar ısınıyor, güneş yüzünü gösterdi. İş bunaltmaya başladı. O zaman haftasonu kaçamağının tam zamanı;) İnşallah bu akşam Ayvalık'a gidiyoruz. Güzel bir değişiklik olur diye düşündük. Taze zeytin, balık, sebze yeme planları yapıyoruz...Dönüşte ayrıntılı bir şekilde paylaşacağım sizinle. Bu arada yazın İtalya'ya gitmeyi dşünüyoruz. Gidenler fikirlerini, tecrübelerini paylaşırlarsa sevinirim. Hepinize mutlu haftasonları!

15 Nisan 2008 Salı

Uzun bir günün ardından...

Yoğun bir haftasonun ardından dün akşamı zor getirdim. Getirdim de eve gidip uyumadım. Doktor yollarına düştüm. Güldoş a da doktor sonrası için randevu verdim: En fazla 45 dak. sürer dedim. Ama gel gör ki 1,5 saat doktor koltuğundaydım. Dişlerimle ilgili tedavı hala bitmedi. Dün de çok zor bir dolgu yapıldı. Ağzımda 10 tane alet varken hem dilimi serbest bırakmak, hem ağzımı açmak hem de burnumdan nefes almaya çalışmak çok zor:((((( İşlem bitince herkes bir ohh dedi. Ben hemen Güldoş'un yanına koştum. Kızkıza takılalım dedik biraz. Dertleştik, dedikodu yaptık:)) Sonrasında beyler geldi, muhabbet koyulaştı. Ben bir çılgınlık yapıp, Taksim' e gitmeyi ve gecelere akmayı teklif ettim. Pek kimse yanaşmadı. Pazartesi pazartesi ne alaka der gibiydiler...Güldoş çikolatalı fondü yemeyi teklif etti, kuzum da waffle. Hakanla bizim içimiz yandığı için limonata çekti canımız. Tam Kahve Dünyasının önüne gelmiştik ki Hakan Moda'ya mı gitsek dedi. Olur, olmaz derken kendimizi Moda'da bulduk. Waffle, limonata, ekler derken saat 24.00 oldu. Kuzum eve gelir gelmez uyudu. Mutfağı toparlayıp, yattım ben de. Ama uzun zamandır bu kadar gülmemiştik, iyi ki yaptık. İyi ki varsınız;)

11 Nisan 2008 Cuma

Çikolatalı muffin

Bu sıralar mutfakta en çok muffin pişiyor. Silikon muffin kalıplarımı aldığımdan beri bol bol muffin pişirir oldum. Silikon kalıplar gerçekten çok kullanışlı tavsiye ederim. Geçen akşam kendim bir tarif deneyeyim dedim ve ortaya bu muffinler çıktı.

Malzemeler:

1,5 kase süt
2 yumurta
Yarım kase sıvıyağ
1 kase şeker
Yarım paket kabartma tozu
1 çay kaşığı karbonat
300 gr. sütlü çikolata
4 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilin
Aldığı kadar un
Yarım kase damla çikolata

Yapılışı: Çikolatanızı benmari usulü eritin. Yumurtayı, şekeri çırpın. Daha sonra yağı ve sütü ekleyin. Bunları da çırptıktan sonra aldığı kadar unu, kabartma tozunu, vanilini ve karbonatı ekleyin. Harcınız ne sıvı ne katı olacak. En son kakao, erittiğiniz çikolata ve damla çikolataları ekleyip, harcınızı hazır hale getirin. Yağladığınız muffin kalıplarınıza, boşlukların 3/4 ünü dolduracak şekilde harcı dökün. Üstlerine de birkaç tane damla çikolata yerleştirin. Önceden ısıttığınız fırında, 180 derecede yaklaşık 45 dak. pişirin. Afiyet olsun! Mıtlu haftasonları herkese!...

8 Nisan 2008 Salı

...

Kaç gündür İstanbul'da hava soğuktu...Gökyüzü gri...Bu yüzden dün tam bir pazartesi sendromu içerisindeydim. Bugün zor uyandım. 8 saat uyumama rağmen kalkamadım sabah. İşe geldim, ruh gibiyim. Beni kurtaran bol köpüklü bir Türk kahvesi oldu. Bu sıralar Türk kahvesini çok sık içer oldum. Eskiden sadece fal baktırmak için içerken, şimdi keyifli bir tat haline geldi benim için. Bu arada hava açtı ve ısındı İstanbul'da. Havanın durumu insanın psikolojisini direkt etkiliyor. Şimdi daha enerjik hissediyorum kendimi. Bu akşam Fenerbahçe'nin Chealsea ile Şampiyonlar Ligi maçı var biliyorsunuz. Ben FB'nin bu maçı da kazanacağına inanıyorum ve buralara kadar geldiği için de tebrik ediyorum. Bu arada kuzumun koyu Fenerli, benim de Galatasaraylı olduğunu belirteyim:)

Bu sıralar dişlerimle başım dertte. Haftada bir diş doktorundayım. 2 dolgu 1 kanal tedavisi yapıldı. Ayrıca 28 yıllık diş taşlarım temizlendi. İğrenç bir işlem söyleyeyim. Aynı acıyı bir daha çekmemek için artık dişler günde 2 kez fırçalanıyor ve düzenli olarak diş ipi kullanılıyor. Diş taşları temizlenmezse diş eti kanamalarına, diş çekilmesine ve dişlerin çürümesine sebep oluyormuş! Benden söylemesi!

İnternetteki saç değişim siteleri çok hoşuma gitti benim. Örneğin: taaz. Kendinize istediğiniz saç modelini yapabiliyorsunuz ayrıca makyaj yapma şansınız da var. Ben birçok saç modeli ve rengi denedim ama en güzeli kısa-sarı saç oldu. Saçımı boyama vaktim gelmişti. 1 hafta ne yapsam diye düşündüm. Kahveye boyatıp, üstüne bakır gölge mi attırsam? Bakır-kızıl mı yaptırsam? derken yine aynı renk boyattım: Kızıl:) Kuaförden geldikten sonra aynada iyice inceledim kendimi. "Kızıl bana çok yakışıyor. Bence bir süre daha böyle kalsın!" dedim kendi kendime:)) Bu arada insan fön çektirince nasıl değişir anlamıyorum! Benim oturduğum apartmanda kuaför olmasına rağmen çok nadir fön çektiririm. Ancak bir yere gideceksem! Aslında sık sık yapmak lazım! İyi hissediyor insan kendini;)Ama kokoşluk insanın ruhunda olacak! Ben genelde spor giyinen bir insanımdır. Kot pantalon, t-shirt, babet-spor ayakkabı. Bir yere giderken topuklu ayakkabı giymem gerekirse sallana sallana yürüyorum:) Aslında gizliden gizliye de seviyorum topukluları:) Benden haberlerler bu kadar...

1 Nisan 2008 Salı

Kartopu

Bu tarifi Serinmavi'nin sayfasında gördüğümde çok hoşuma gitmişti. En kısa zamanda yapmalıyım demiştim:) Zevkle yaptım ve zevkle yedim. Çok güzel ve değişik bir alternatif oldu benim için:) Özellikle misafirler için ideal bir tat bence.

Malzemeler:

3 bardak hindistan cevizi
1 kutu krema(200ml.)
1 bardak şeker
1 paket vanilya
1 bardak süttozu
Süslemek için ayrıca hindistan cevizi ve fıstık tozu

Yapılışı: Bütün malzemeyi karıştırın ve 1 gece buzdolabında bekletin. Ertesi gün karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp içine fındık yerleştirin ve yuvarlayın. Top haline getirdiğiniz parçaları ister hindistan cevizi ister fıstık tozuna bulayarak servis yapabilirsiniz. Yine 1 saat buzdolabında bekletmenizde fayda var. Tarif için Oya Hanıma çok teşekkürler. Afiyet olsun!...