Bugün 4 haftalık oldu Rüzgar:) Nasıl geçti diye sorsanız? Hiç anlamadım. Gün nasıl başlıyor, nasıl bitiyor bilmiyorum. Emzir, gaz çıkar, altını değiştir, uyursa uyut sonra yine aynı işlemler. Gün bu şekilde geçiyor. İlk 2 hafta gündüz güzel güzel uyuyordu. Şimdi gece uykuları fena değil ama gündüz bazen 4 saat uyumuyor. Tam emerken uyuya kaldı yatırayım diyorum kafası yatağa değer değmez başlıyor ağlamaya. Bir de kucakta uyuyacak illa ki. Omzuma dayıyor kafasını anne karnı pozisyonu alıyor ve dalıyor uykuya. Bazen karnı tok, altı temiz ve gazı yoksa etrafı izliyor, bir yere yatırdığımda birkaç dakika takılıyor kendi kendine ama birkaç dakika:) Artık yavaş yavaş bizi dinliyor konuştuğumuzda. Altını açtığımızda kıyamet kopuyor! İnanılmaz bir ağlama krizi başlıyor. Altını kapattığımızda birden kesiliyor. Nedenini çözemedik. Umutla geçeceğini düşünüyoruz. Kimileri bu gazın, düzensiz uykuların, ağalama hallerinin 40 çıktığında geçeceğini söylüyor. Kimileri de 3 ay sürer diyor. 1 ayımız bitti en azından diye avunuyorum ben de. Uykusuzluk zormuş ama Allah dayanma gücü de veriyormuş gerçekten bir şekilde. Gerçi biz daha yolun başındayız belki daha zor günlerimiz olacak. Lohusa sendromuna gelince; evet ilk günler cidden zor. Nasıl yapacağım? Ne yapacağım? diye soruyor insan kendine. Uykusuzluk yorgunlukla birleşiyor. Hayat değişiyor. Herşey tepe taklak oluyor sanki. Eşlere çok iş düşüyor diye düşünüyorum. Özellikle manevi destek konusunda. Eşlerin hassasiyeti anlamaları ve anlayışlı olmaları gerekiyor. Bir de yardımcı olurlarsa ne mutlu bize:) Sendroma sokacak olansa bana göre etrafta devamlı konuşan , herşeye karışmaya çalışan, 40 ı çıkmadan daha ilk haftada eve gelen, gelmek isteyen insanlar. Ne olur artık bazı şeyleri aşalım anneyi ve bebeği biraz rahat bırakalım! Belki iyi niyetli insanlar ama iyi niyetle karşı tarafa zarar verebiliyorlar. Bizdeki durum budur:) Ayın 7'sinde doktor kontrolümüz var. Bakalım Dr. Amca bize neler söyleyecek? İyi haftalar dileriz:)