25 Haziran 2008 Çarşamba

TATİL!...

Bir tatil daha bitti! Hani her tatil dönüşü insan stres olur ya işe dönüyorum diye. Ben de bu sefer hiç öyle olmadı! Hatta tam tersi işimi ve evimi özledim! Özellikle evimi:) Ama tatil sayesinde iyice dinlendim, uyudum, rahat rahat kitap okudum, öylesine yatmanın keyfini çıkardım. Ama 3 günüm hastalıkla geçti. Neden bilmem inanılmaz bir mide bulantısı ve ishal! Hastalığı saymazsak güzeldi. Tatildi işte!
İlk günler Bodrum'daydık. Otel balkonumuzdan manzaralar...
Bu kareler de yine otelden. Bir akşam Bodrum'un merkezine gittik. Bodrum çok tenhaydı. Barlar sokağının herzamanki kalabalığı hiç yoktu. Barlar bomboştu. Barların çoğu da restaurant ve mağaza olmuş. Bodrum'un bu durumuna çok şaşırdık. Sanırım bu biraz da otellerin Herşey Dahil konaklama sisteminden kaynaklıyor. Bodrum'da biz de bu şekilde kaldık. Herşey dahil sistemi tamamen yeme-içme üstüne kurulmuş ve otelden bağımsız hareket etmenizi engelleyen bir sistem. Ben bu tarz otellerden çok hoşlanmıyorum ama bu seferlik böyle olsun dedik. Ama bir daha uzun bir süre gitmeyeceğiz sanırım. Oda-kahvaltı konaklamayı tercih ettiğinizde özgür oluyorsunuz. İstediğiniz yere gidip, istediğinizi yiyebiliyorsunuz, rahatça geziyorsunuz.Bodrum'dan sonra 3 gün Marmaris'teydik. Bu arada Bodrum'un suyu çok soğuktu ve dalgalıydı. Marmaris daha sıcaktı ve sakindi. Rahatça yüzdük. Hele Sedir Adası'nın denizini fotoğraflar bile anlatmaya yetmez!

Sedir Adası'na Marmaris'in Çamlı köyünden tekneler kalkıyor. Yaklaşık 25 dakikada adaya varıyorsunuz. Ada, Kleopatra Adası olarak da geçiyor. Adanın en büyük özelliği kumu. Kum, bildiğimiz kum değil. Değişik bir yapısı var. Dünya'da sadece Sedir Adası'nda olduğu söyleniyor. Kendini yenilemediği için de gitgide azalıyor. Bu yüzden kumun ada dışına çıkarılması yasak! Fotoğraflardan da gördüğünüz üzere inanılmaz bir denizi var. Tertemiz ve turkuaz renkte! Hiç gitmedim ama sanırım Maldivler'in ve Bali'nin denizine benziyor. En son 18 sene önce gitmiştim Sedir Adası'na. Hala aynı güzellikte. Hiç bozulmaması dileğiyle...Herkese mutlu haftasonları!...

13 Haziran 2008 Cuma

KİRPİKTEKİ GÖZYAŞI TATİLDE!...

Şimdi valizlerde kıyafet var, dönüşte bol fotoğraf ve anıyla dolduracağım!...

12 Haziran 2008 Perşembe

"ATATÜRK'Ü SEVMİYORUM!!!" Bu cümlenin sarfedildiği programın bazı görüntülerini bir haber bülteninde izledim. Kalakaldım ekran başında!!!! Sunucu soruyor: Humeyni'yi seviyor musunuz? -Evet! Atatürk'ü seviyor musunuz? -Hayır!!! Bu bana yıllar önce yaşadığım birşeyi hatırlattı. Ben lisedeydim, ilkokula giden bir kızla tanışmıştım. Ama devlet okulu değil özel (!) bir okul. Konuşurken konu nasıl açıldı bilmiyorum. Küçük kız bana Atatürk'ü sevmediğini söyledi! Ben o an yine çok şaşırmıştım. Elimden geldiğince Atatürk'ü anlattım ona. Ama bana hep aynı şeyi söyledi: " Ben sevmiyorum!..." Daha 9-10 yaşlarında bir kız. Neye dayanarak bunu söylüyordu? Gittiği okul, ona bu eğitimi veriyordu çünkü! Şimdi o çocuklar büyüdüler. Televizyona çıkıp bir de oradan dile getiriyorlar öğrendiklerini(!)....Yazık!....

10 Haziran 2008 Salı

Başlıksız olsun!...

Ağzımda birkaç ayda bir çıkan yaradan mevcut yine. Aslında 1 aydır çıkmamıştı. Tam dilimin kenarında, çok fena:(((( Birkaç doktora gittim bu konu ile ilgili. Genelde kansızlık, vitamin eksikliği dediler. Kan değerlerim yükselince azalmıştı. 2-3 aydır yine başladı. Sanırım kan değerlerim düştü yine, kontrole gitmem gerekiyor. Halsizlik de arttı yine.

İşlerim yoğunlaştı. Ama çok şikayetçi değilim, işimin operasyon kısmını da öğreniyorum.

Bu cumartesi tatile çıkıyoruz. Geçen sene tam olarak bir tatil yapamadığım için bu tatile çok ihtiyacım var. Tatilde de spora devam edeceğiz umarım. Otelde spor salonu var. Aslında her sabah kalkıp, kahvaltıdan önce spor yapsak çok iyi olur. Ama uykuya yenik düşebiliriz:)

Evde değişiklikler yapmak istiyorum. Ama öyle köklü değişiklikler değil. Ufak ama fonksiyonel ayrıntılarla evin çehresini belki biraz değiştirebilirim. Artık döndükten sonra...

Bir türlü okuyamadığım kitaplarım da benim olacak tatilde. Eskisi gibi kitap okuyamıyorum, en güzel fırsat şezlongda geçen zaman olacak sanırım.

Geçen cumartesi misafirlerim vardı. İki yeni tarif denedim: Rus salatası ve Miföy çubuk. Ancak fotoğraflarını çekmeyi unutmuşum. Rus salatam süper oldu, bayıldım:)

Şimdi beni çamaşırlar, ütüler, hazırlanması gereken valizler bekler. Hepinize kolaylıklar!...

3 Haziran 2008 Salı

İçimden geldi...

Eski bir dosta rastladım dün. Tam eve girmek üzereydim ki tanıdık bir gülümseme ilişti gözüme. Yıllar öncesinden gelen, içten, biraz da çocuksu bir gülümseme...Ayşeydi o! Çocuklukla-gençlik arasında gelip-gittiğimiz, okul çıkışı evin önünde oturduğumuz, farklı şehirlere dağıltıktan sonra mektuplaştığımız, sonra da koptuğumuz...Ayrılırken kendimi tutamayıp sarılarak ağladığım Ayşe...Değişmişti sanki...Saçı, kıyafeti, bakışları...Kadın olmuştu Ayşe! Benim çocukluk arkadaşım...Yıllar onun da yüzüne izler serpiştirmişti. Büyümüştü o da. Büyük bir şaşkınlık sonucunda ilk kelimeler döküldü ağzımızdan...Sonra yıllar önce saatlerce oturduğumuz kapının eşiğine oturduk yine. Nerelerdeydin? Neler yaptın? Yılların özlemiyle gelen sorular ve cevaplar...O an sanki dün ayrılmışız gibi hissettim. Yıllar geçmemişti bu kadar çabuk...Zaten "Gerçek dostluklar kaldığı yerdem devam eder!" demezler mi?...Doğruydu...

2 Haziran 2008 Pazartesi

Mozaik Kek

Uzun zamandır muffin ve belli tarifler dışında normal kek yapmıyordum. Çünkü birkaç kere deneyip, tutturamamıştım. Genelde Dr. Oetker in karışık kekini yapıyordum. Çok da güzel oluyordu. Çanakkale'ye giderken yanımıza almak için muffin yaptım ama 12 adet yetmeyeceği ve kalıbım da 1 adet olduğu için başka bir kek de yapayım dedim ve klasik kek tarifimi borcamda denedim. Kocaman bir kek oldu ve Güldoş çok beğendi. Ev keki olmuş dedi:) Ben de dün Güldoşlara giderken götürmek için tekrar bu kekten yaptım. Gayet basit ama lezzetli bir tarif.

Malzemeler:

2 yumurta
1 kase toz şeker
1 kase yoğurt
Yarım kase sıvı yağ
1 paket vanilin
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı karbonat
2 tatlı kaşığı nutella
1 tatlı kaşığı tarçın
2 yemek kaşığı kakao
Aldığı kadar un

Yapılışı:Yumurtayı ve şekeri çırpın sonra yağı ve yoğurdu ekleyip çırpmaya devam edin. Sonra unu,kabartma tozunu, vanilini, karbanotı, tarçını ekleyin ve karıştırın. Ne sıvı ne de katı bir harç olana kadar un ekleyebilirsiniz. Karışımın 3/4 ünü yağladınız kalıbınıza dökün. (Ben 20 cm.lik kek kalıbı kullandım)Kalan harca nutella ve kakaoyu ekleyip, iyice karıştırın. Daha sonra bu karışımı da kalıba dökün ve çatalla karıştırın. 180 derecelik önceden ısıtılmış fırında 40-45 dak. pişirin. Afiyet olsun! İyi haftalar...