30 Kasım 2007 Cuma

Haftasonuna doğru...

Dün gece zar zor aldığım duş, saçını köpükle ve kurut sıralamasından sonra çok da zor uyanmadım bu sabah. Ne de olsa bugün cumaaaa!(Cumartesi çalışanlardan özür:)Gerçi ben cumartesi-pazar ders çalışacağım ama olsun. Bugün iş çıkışı arkadaşlarla buluşacağız. Onunla yetineceğim artık. Gerçi yarın da annemlerde balık keyfi var. Arada da ders çalışacağım artık:) Bu son haftam, sınav haftaya pazar günü. O yüzden elimden geleni yapmam lazım. Bu saatten sonra da ders çalışmak çok zor geliyor, bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Babamın bir sözü vardır. Hayat bir sınav diye. Doğru galiba sınavlar hiç bitmiyor...

Hani size bayramda yurtdışında olacağız demiştim ya: Vizemizi aldık, bayramda Almanya da olacağız inşallah:) Benim ilk yurtdışı seyahatim, çok heyecanlıyım o yüzden. Şu sınavı bir geçsem, rahatca tatile odaklanabilsem:)Almanya'yı bilenler varsa, tavsiyelerinizi bekliyorum. Hazır yurtdışına çıkmışken, oradan Paris'e geçelim dedik ama tren fiyatları inanılmaz pahalı. Belki yakın olduğu için Luxemburg ya da Belçika'ya geçeriz. Artık oraya gittiğimizde bakacağız. Herkese mutlu haftasonları!

25 Kasım 2007 Pazar

Kaynana Çatlatan Tarifler-Cheesecake:)

İşte bir etkinlikte daha: Kaynana Çatlatan Tarifler Sevgili Lale'nin fikri bu etkinlik:) İsmi de içeriği de çok güzel. Kendisine kolaylıklar dileyerek tarifime geçiyorum. Ne yapsam diye çok düşündüm. Biraz özgün bir tarif olsun istedim ve yakın arkadaşım Gülden'in arkadaşı Berna'dan aldığı cheesecake tarifini yapmaya karar verdim. Bu cheesecake in belli bir adı yok. Özelliği pişirilmeden, dondurularak yapılması. Aslında cheesecake bu sefer istediğim gibi olmadı ama yine de paylaşmak istedim. Bu sıralar mebcur kalmadıkça mutfağa pek girmiyorum. Malum sınav yakın. Tarif için Gülden'e ve Berna'ya teşekkürler.

Malzemeler:

1,5 paket Eti burçak bisküvi
200gr tereyağı (Ben 150 gr kullandım)
1 su bardağı toz şeker
1 paket krema
1 paket labne peynir
1 paket vanilin
3 yumurta beyazı
1 paket Dr. Oetker kıvam verici veya 1 paket krem şanti

Yapılışı:Tereyağını erit, bisküvüleri iyice ufalayın. Sonra iki malzemeyi yoğurun, yağlı kağıt koyduğunuz bir tart tepsinin içine güzelce yayın. Toz şekerini, kremayı, labne peyniri, kıvam vericiyi ve vanilini iyice karıştırın. Yumurtanın aklarını kar haline getirin ve 1 çimdik tuz atarak karışıma ekleyip, karıştırın. Sonra karışımı tart tepsine dökün. Buzdolabında sabaha kadar bekletin. Cheesecakenizi meyvelerle, pişmaniyeyle, meyve soslarıyla servis yapabilirsiniz. Ben çikolata sosunu tercih ettim. Bu tatlının özellikle sıcak günlerde güzel bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Afiyet olsun:)

22 Kasım 2007 Perşembe

Yıldönümünden...

Eve geldiğimde karşılaştığım manzara...Ayrıca bir demet çiçeğim de vardı...
Kuzum, süpriz olarak Kız Kulesine götürdü beni. Daha önce gündüz gitmiştik. Ama akşam ayrı güzelmiş. Çok nezih ve güzel bir ortam var. Yemekler çok lezzetli. Müzik çok güzel, sohbet ederken rahatsız etmiyor sizi. Hem yabancı hem de Türkçe pop tarzı parçalar çalıyorlar. Manzara için zaten tarife uygun kelime bulamıyorum.
Çok keyifli bir akşamdı. Leziz yemeklere kırmızı şarap eşlik etti. Tam da istediğim gibi çakırkeyif oldum. Tekrar teşekkürler bitanem...

19 Kasım 2007 Pazartesi

14 Kasım 2007 Çarşamba

SAPANCA...

Kaçmak lazım bazen uzaklara...Yeşile, maviye, kahveye doğru...Günler ard arda akıp giderken, 1 günü dahi olsa özel kılmak, kendine vakit ayırmak lazım bazen.
Gölün yanında, ördek sesleriyle insan kahkahaları birbirine karışmalı. Sonbahar rüzgarından kaçıp, güneşe sığınmalısın. Gözlerin yeşile doymalı, ciğerlerin oksijene. Doğa ısrarla sarıya, kahveye bürünmeye çalışsa da zirveye çıkıp soğuğu iliklerine kadar hissetmelisin. Beyaz örtü henüz düşmemiş olsa da manzara hayran bıraktırmalı kendine. İşte bu demelisin içinden: İste bu! Sakinlik, huzur, keyif...Zirveden inerken ister balıkla şenlendir mideni, ister sucuk ekmekle. Ya yeni açılmış yufkadan dumanı üstünde gözleme ve yanında sıcacık çaya ne dersin? Keşke gün bitmese desen de kestane kokuları arasında veda edersin güne...Ve dönersin yine kırmızı-sarı ışıklı yollara...

10 Kasım 2007 Cumartesi

İZİNDEYİZ! RAHAT UYU!...


"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir"

Mustafa Kemal Atatürk

8 Kasım 2007 Perşembe

KARAGÖZ TATLISI

Geçen hafta çok hafif bir tatlı yedim. Burada sizlerle de paylaşmak istiyorum. Hem görüntüsü, hem tadı güzel. Ben ilk defa gördüm, çok hoşuma gitti. Tarif ve uygulama Zeynep Teyzeye ait. Ellerine sağlık teyzeciğim tekrar tekrar. Tabiki bu tatlıyı bize sunan Zuhal'e de teşekkürler.


Hamur için malzemeler:
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt veya yoğurt
1 tatlı kaşığı kuru maya
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

Şerbet için malzemeler:
5 su bardağı su
5 su bardağı şeker

Yapılışı:Hamuru yoğurup, 4 eşit parçaya bölün. 1 parçasını kakao ile yoğurun. Kakaolu parçayı 3 e bölün. Diğer hamurun 3 ayrı parçasını oklava ile açın. Kakaolu parçaları rulo haline getirin. Kakaolu ruloları bu hamurlara koyarak rulo yapın. Ruloyu keserek parçalara ayırıp, tepsiye dizin. 170 derecede pişirin. Şerbeti kaynatın. Tatlı sıcakken soğuk şerbeti dökün. Afiyet olsun:)

6 Kasım 2007 Salı

Bugünlerde...

Bugünlerde çok yoğunum. Yapmam gereken birçok şey var. Hepsi Kasım ayında buluştu sanki. Öncelikle Aralık ayında girmemem gereken bir sınav var. Onun için çalışmam gerekiyor. Ama ben hala başlamadım. Bu sıralar nedense yemek sonrası direkt uyuma moduna giriyorum. Kendimi toparlamam lazım.

Kurban bayramında yurtdışında olmayı planlıyoruz. O yüzden pasaport-vize işlemleri var. Ben nedense çocukluğumdan beri bu bürokratik işlemlerden nefret ediyorum. Oraya para yatır, başka yerden form al. Notere evrak onaylat. Sıkıyor beni böyle şeyler. Yeni vesikalık fotoğraf da çektirmek zorunda kaldım. O da ayrı bir stres unsuru benim için. Şu Kasım ayı bir geçse hayırlısıyla. Ama Aralık başında da sınav var:( En güzeli direkt bayram öncesine ışınlanayım ben. Vizeyi almış olalım, sınavım çok iyi geçmiş olsun, eşyalar da hazır olsun. Ohhh süper:)


Geçen cumartesi günü sevgili Betülle buluştuk. Siz onu Betül'ün Mutfağı'ndan tanırsınız. Gönül Dostları etkinliğinden beri görüşmek istiyorduk. Ancak kısmet oldu. Betül aynı blogundaki gibi çok candan, sıcak birisi. Çok güzel bir bayan:) Biz sanki yıllardır tanışıyormuş gibi uzun uzun sohbet ettik. Arkadaşlardan, insanlardan, bebişlerden:) İnsan bazen hiç yüzünü görmediği biriyle arkadaş olabiliyor. Kendini ona karşı yakın hissedebiliyor. Bazılarına göre belki bu garip bir durum. Ama ben yaşayan biri olarak bir acayiplik göremiyorum. İşte böyle...