31 Temmuz 2008 Perşembe

Etrafta akıl almaz olaylar olurken yazmak çok keyif vermese de birkaç satır yazmak istedim yine de. Geçen cumartesi Sezen Aksu'nun açıkhavadaki konserine gittim. İyi ki gittim! Sezen Aksu'yu ikinci kez canlı dinleyişim oldu. Yine giderim, bir daha giderim! Çünkü ruhum arındı!...Minik Serçe beni alıp, götürdü...Çocukluk yıllarımda gezdim bir süre! Sonra büyütüp, bugüne getirdi. Bir ara gökyüzüne bakıp; Sezen şarkılarını içime çektim! Gülümse'de gözlerim doldu...Yol arkadaşım'da ağladım dostumla el ele!...Kendine kendime dedim ki: "Hayata çok dalma! Arada nefes almak için çıkar başını!..."

"GÜLÜMSE HADİ GÜLÜMSE! BULUTLAR GİTSİN! YOKSA BEN NASIL YENİLENİRİM? HADİ GÜLÜMSE!"

29 Temmuz 2008 Salı

Hayırlı kandiller!

Miraç Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun! Güngören'deki saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum! Başımız sağolsun!...

24 Temmuz 2008 Perşembe

Seyyar Radyom:)

Uzun zamandır banyo için bir radyo arıyorduk. Mudo'da birkaç tane gördük. Renkleri çok güzeldi. Pembe, mavi, sarı...Ama benim tam içime sinmemişti. Tchibo'dan aldığım bu radyo ise çok şirin. Tam istediğim gibi. Tek kötü tarafı pilli olmaması. Adaptörle çalışıyor. Asacak yeri var arkasında, dijital bir göstergesi de var. Frekansları rahatça ayarlayabiliyorsunuz.

Küçük ve seyyar olduğu için her yere götürebiliyorsunuz. Duşta, sabah hazırlanırken ya da mutfakta yemek yaparken kullanıyorum. Bu müzik olmadan birşey yapamama durumum bebeklikten geliyor sanırım. Annem beni bebekken hep müzikle uyuturmuş! Lisedeyken hep kulağımda kulaklıkla uyuya kalırdım:) Ben de hayırlısıyla bebeğimiz olduğunda daha anne karnındayken müzik dinletmeye başlayacağım. İlk şarkısı ise The Cranberries'den When You Are Gone olacak!...When Youre Gone - Cranberries

21 Temmuz 2008 Pazartesi

Şu sıra sevdiklerim....


Kahvaltıda kuru meyveli mısır gevreği yemeyi çok seviyorum. Her gün olmasa da haftada birkaç kez bu şekilde kahvaltı yapıyorum. Yağsız sütle beraber mmmm çok lezzetli oluyor. Hem de her gün tost yemekten kurtluyorum:)
En büyük zevklerimden biri de öğle yemeğinden sonra bol köpüklü bir Türk kahvesi içmek...Eskiden hiç kahve içme alışkanlığım yoktu ama birkaç aydır tiryaki oldum neredeyse. Bu arada öğleden sonra bastıran uykuyu engellemek için Türk kahvesi birebir...

Türkiye'deki pizzalar beni eksmiyor artık. Kuzumun getirdiği İtalyan pizzalardan sonra solda sıfır! İtalyan pizzasına bayılıyorum:))

İşte böyle...Ama ne tesadüftür ki sayfamı süsleyen fotoğraflar ya yemek ya da içmek üzerine oldu. Ne yapayım ben yemeyi seviyorum:))

16 Temmuz 2008 Çarşamba

Fırında Kızartma ve Tagliolini

Uzun zamandan sonra yeni tarifler karşınızda!...Eğer kızartmayı çok seviyorsanız ama sağlık açısından yemekten kaçınıyorsanız; fırında kızartma tarifi tam size göre. Ben patates ve patlıcan için uyguladım şimdlik ama birçok sebzeyle yapılabilir.

Malzemeler:
Patates
Patlıcan
1 adet orta boy kuru soğan
2 adet domates
Zeytinyağı
Karabiber
Nane-kekik-karabiber-pul biber

Yapılışı: Patatesleri elma dilimi şeklinde, patlıcanları da küçük küçük doğrayın. Derin bir kapta tüm malzemeyi karıştırıp, iyice harmanlayın. Yağlı kağıt koyduğunuz tepside 200 derecede kızarana kadar yakşalık 30 dak. pişirin. Daha sonra sos için soğanları küçük küçük doğrayıp, yağda kavurup, domates rendesini ekleyin. Domates pişine kadar kavurun. En son sosu patates ve patlıcanların üzerine dökere afiyetle yiyin.
Kuzum İtalya'dan birkaç makarna çeşidi almış. Tagliolini de onlardan biri. Taze ev yapımı makarna. İnternette araştırdım; değişik malzemelerler birçok sos hazırlamak mümkün. Ben bolonez sosu tercih ettim.

Malzemeler:
250 gr tagliolini makarna (spagetti de olabilir)
150 gr kıyma
2 büyük domates rendesi
2-3 kaşık domates püresi
Zeytinyağı
Nane-karabiber-kimyon-kekik-pul biber

Yapılışı: Makarnayı 5-6 dak. haşlamak yeterli olsa da ben 10 dak. haşladım yine. Kıymayı yağda kavurun ve domates rendesini ekleyin. Domates biraz pişince hazır domates püresini ekleyin ve 2-3 dak. daha pişirin. Hazırladığınız sosun üstüne haşlanmış makarnanızı dökün ve karıştırın. En son servis yaparken üstüne rende kaşar ile süsleyin. Afiyet olsun! Sağlık versin!

14 Temmuz 2008 Pazartesi

Cicilerim:)

Aslında bugün bir tarif paylaşacaktım sizinle ama fotoğrafları aktarmadığımı farkettim. Ne zamandır tarif veremiyorum, farkındayım. Gerçi tatilden döndüğümden beri çok fazla birşey yaptığım da söylenemez mutfakta:) İnşallah blogumla ilgili tekrar bir düzene gireceğim.
Kuzumun Roma'dan aldığı hediyeleri paylaşmak istiyorum sizinle. İtalya pahalı olduğu için çok fazla alışveriş yapma imkanı bulamamış kuzum. Gerçi iş amacıyla gittiği için fırsatı da olmamış zaten. Yine de bir sürü ciciler getirmiş bana:) Kırmızı büyük bir çanta. Kırmızı babetlerimle kullanmak için ihtiyacım vardı, çok güzel oldu:)) Beyaz bir parmak arası terlik. Tabanın kesimi çok değişik, çok hoşuma gitti. Uzun elbiselerin ve eteklerin altında çok hoş durur diye düşünüyorum. Kuzum babeti çok sevdiğimi bildiği için kırmızı, çiçekli bir babet de almış. Altı kalın olduğu için sonbaharda da kullanabilirim;) Bir de askılı, pembe bir bluz. Hepsini çok beğendim:)) Kuzuma tekrar teşekkürler!...Umarım herkes istediği herşeyi yeme, giyme ve kullanma fırsatı bulabilir! Hepimize iyi haftalar!

10 Temmuz 2008 Perşembe

Romaaa!....

Yıllardır gitmek istediğim yer!...Aşıklar şehri!...Açık hava müzesi!...İşte kuzumun gözünden Roma!...

Dünyanın 7 harikasından biri olan Collessum...Tarihte gladyatörlerin dövüştüğü bir arena olan Collessum aynı zamanda dini kışla, taş ocağı, barınma yeri ve mağaza olarak da kullanılmış.
Fontana di Trevi-Aşk Çeşmesi...Roma'ya gittiğiniz de mutlaka ziyaret etmeniz gereken mekanlardan biri. Havuza sırtınızı dönerek bozuk para atıp, dilek diliyorsunuz.
İspanyol merdivenleri...Piazza Spagna da bulunuyor. Adını İspanyol Büyük Elçiliğinin yer aldığı İspanyol meydanından almış. Etrafında Armani, Bvlgari, Channel gibi dünyaca ünlü markaların mağazaları varmış.
Hep denir ya: "İtalyanlarla birbirimize çok benziyoruz!" diye, gerçekten de öyleymiş. Ayrıca sıcaklarmış. Ne de olsa Akdeniz insanı! Yalnız çoğu İngilizce bilmiyormuş. Ama yine de yardımcı olmaya çalışıyorlarmış.
Pizzalar, makarnalar ve şaraplar çok lezzetliymiş. Pizzanın tadına ben de bakabilme fırsatı buldum diye yazmıştım, süperdi! Kuzum sokakların pek temiz olmadığını da söylüyor. Yerli-yabancı herkes içkilerini içip, şişeleri sokağa atıyorlarmış. Ama tarihlerine çok iyi sahip çıkmışlar.
Bu da Roma hatırası:))) Tarihi bir binanın caddeye bakan penceresinde iç çamaşırları!...

7 Temmuz 2008 Pazartesi

Haftabaşı yazısı:)

Yorgunluk kahvemi yudumlarken birkaç cümle yazayım dedim. Kuzum cumartesi günü döndü Roma'dan. Çektiği fotoğrafları ve izlenimleri ayrıca bir postta aktaracağım size. Ama şunu söylemeliyim ki pizzaları süper! Kuzum bana geleceği gün margarita pizza almış. Çantadan çıkarır, çıkarmaz yedik! Süperdi! Hep söylerlerdi İtalyan pizzası gerçek pizzadır, çok güzel yapıyorlar diye! Gerçekten öyleymiş! Bayıldııım:) Kuzum bana bir sürü ciciler de almış. Onları da ayrıca paylaşacağım sizinle! Fotoğrafları aktaramadım henüz.

Cumartesi günü bir arkadaşımın düğünü vardı. Annemlerle beraber gittik. Düğün Boğaz Köprüsüne yakın Tao adlı restorandaydı. Eski adı Garden 74 müş. Manzara çok güzeldi. Gelin&Damat da öyle. Pasta olarak arkadaşım çikolata şelalesini düşünmüş. Misafirler çilek ve muzları şelaleden akan çikolataya batırıp yediler:) Girişleri de değişikti. Hareketli bir yabancı parça ile girip, dans ettiler. Yalnız oraya gideceklere şimdiden bir tavsiye: Sakın topuğu sivri bir ayakkabı giymeyin! Yerler ahşap olduğu için aralara topuğunuz giriyor ve tek başınıza çıkaramıyorsunuz! Bunu bizzat yaşayan ben yanımda tedbir amacıyla götürdüğüm babetlerimi giydim:) Sonra da bir oohh çektim! Rahat rahat dans ettim:)

Pazar günü de bir kuzumun bir arkadaşının nikahına gittik. Bence eğer müsaitseniz davet edildiğiniz tüm nikahlara gidin! Çünkü o gün insanın gözü herkesi arıyor ve tanıdık simaları görünce de mutlu oluyor! Bunu bizzat ben de yaşadığım için ne kadar önemli olduğunu biliyorum!

Yine bir pazartesi ama kuzum yanımda:)) Bugün haftasonu yapamadığım temizliğimi yapmam gerekiyor. Biraz evi derleyip, toplamalıyım. Bozdolabı da temizlenecek, beni bekliyor! Hiç sevmediğim temizlik faaliyetlerinden biri: Buzdolabı temizlemek! Ama sağlık olsun! İyi tarafından bakıp: Ne mutlu ki içini doldurabildiğimiz bir buzdolabımız var! diyorum. Hepimize iyi haftalar! Roma izlenimleri çok yakındaaa!

1 Temmuz 2008 Salı

...


Kuzum Roma'da ben burada. Hatırlarsanız, size daha önce yazmıştım: İtalya turuna çıkmak istiyoruz diye. Ayarlayamamıştık, tatile çıkmıştık. Ama süpriz bir gelişme oldu: Kuzumun bir proje için Roma'ya gitmesi gerekti. (Zarifecim kulakların çınlasın)Kısmet diye buna derler sanırım. Benim üst üste izin alma şansım olmadığı için ben gidemedim ama sağlık olsun! Kuzuma: "Sen oraları gez, öğren! Sonra beni gezdirirsin! diyorum. Bakarsınız sonbaharda gideriz! Şu vize işlemleri olmasa uygun bilet bulup her yere gidebiliriz ama vize alma işlemi beni çok geriyor. Bir sürü evrak ve işlem! Bu arada kuzumun ilk izlenimlerini ileteyim sizlere:
-Çok sıcak!
-İstanbul kadar güzel değil!

2008 Avrupa Şampiyonası'nı İspanya'nın kazanmasına çok sevindim. Çünkü Almanlar'ın hakkı olduğunu düşünmüyorum. Nasıl da hayal kırıklığına uğradılar ama! Çok iyi oldu. Bizi haksızca yenip finale çıktılar ama sonuç hüsran:)))(Çok kötüyüm biliyorum:)))

Bugün biricik kardeşimin (kendisi öyle der:) doğumgünü! Doğumgünün mutlu olsun! Sen de yaşlanıyorsun desene:)))

Bugün aynı zamanda Denizcilik ve Kabotaj Bayramı! Tüm denizcilerin bayramı mutlu olsun!