30 Eylül 2009 Çarşamba

Son gün

Taze naneli-limonlu çayımla işteki son günümü yaşıyorum. 32 aydır çalıştığım yere veda ediyorum bugün. Yine ben kendim gidiyorum. Çok şükür bugüne kadar hep kendim çıktım. Son gün temizliği yapıyorum şu an. Özel fotoğrafları, evrakları siliyorum bilgisayarımdan. Evrakları devrediyorum. Özel eşyalarımı toparlıyorum. Mutluyum yeni bir başlangıç yapacağım için ama boğa burcu olmamdan mıdır nedir bir yandan bir burukluk da var...Ne de olsa 3 seneye yakın bir emek var. Evden çok ofiste vakit geçiriyor insan...Bir alışkanlık var sonuçta...Yarın sabah tatilde gibi hissedeceğim kesin ama sonra bir bakmışım gibi öğrencilik günlerine geri dönmüşüm elimde kalın Pastry Chef kitabım...

25 Eylül 2009 Cuma

Bugünlerde...

Ekim'2007-Sapanca
Fotoğraf makinam çalındı ya yarım insan gibi oldum. Birşey pişirsem fotoğraflayamıyorum, bir yere gitsek görüntüleyemiyorum. Kuzum alalım bir tane, uygun fiyatlar diyor ama ben porfesyonel makina istediğim için biraz daha bekleyeceğim. Siz de bu sırada eski fotoğraflarla bezenmiş ya da fotoğrafsız yazılarla idare edeceksiniz. Nilüfer'e iyice özenir oldum. Bugün yine çok güzel fotoğraflar var blogunda.

İş yerinde son 3 günüm kaldı. 1 Ekim'den itibaren bir anlamda özgür olacağım. 5 Ekim'de de okul başlıyor. İş ve okul bir arada gitmeyeceği için işten ayrılmak durumundaydım. Okula sabah gidip öğlen çıkacağım. Öğleden sonraları bana kalacak. Bir anlamda tekrar öğrenci olacağım aynı zamanda evle de ilgilenebileceğim. Ödevlerim var yapmam gereken. İlk haftalar teorik dersler olacak. Sonra mutfağa gireceğiz:)) Çok ama çok heyecanlıyım. Hep dua ediyorum Allah utandırmasın diye. Zor bir süreç olacak her anlamda ama elimden gelenin fazlası için uğraşacağım. Bir önceki yazıma çok ama çok güzel yorumlar yaptınız. Sizler de yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim. Bunu çok samimi olarak söylüyorum! Çünkü destek olanlar kadar delilik ettiğimi düşünenler de var...

Kansızlığı yenmek için çayı çok az içiyorum artık. Bazen hiç içmiyorum, bazen çok açık bir fincan. Çayın yerine meyve suyu, bitki çayı ve yeşil çay içiyorum. Kuzumu da alıştırdım, artık akşamları normal çay yerine yeşil çay içiyoruz. Bir de sabah ve akşamları aç karna 1 tatlı kaşığı öğütülmüş siyah üzüm çekirdeğini balla karıştırıp yiyorum. Süt ürünlerini daha az tüketmeye çalışıyorum. İnşallah bunların etkisini görürüm. İşe yarayıp yaramadığını sizlerle de paylaşacağım. Mutlu haftasonları!

17 Eylül 2009 Perşembe

Hayallere atılan bir adım...

Herşey aylar önce bir gazete haberiyle başladı. Acaba olur mu? Nasıl olur? Derken kuzumla, ailemle konuştum. Olur tabiki neden olmasın? dediler. İşimden ve çalıştığım firmadan fazlasıyla sıkıldım. 5 senedir aynı işi yapıyorum. Aslında son 1 seneye kadar işimi, sektörü seviyordum. Kendi firmamı açabilecek belgelere de sahibim ama mutlu etmiyor artık bu iş beni. Biliyorum bazılarınız diyecek ki; "Kim işini seviyor ki? Kim memnun ki? Bu kriz ortamında şımarıklık yapıyorsun!" Belki doğru bunlar ama ben hayatımda ilk defa risk alıyorum. Suyun beni bir yerlere götürmesini beklemek yerine suyu ben yönlendirmek istiyorum. 5 yıl sonra geriye dönüp baktığımda "keşke" demek istemiyorum. Kuzum, ailem ve dostlarım benim yanımdayken, destekken, imkanım da varken fırsatı kaçırmak istemiyorum. Peki nedir bu? 05 Ekim'de Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi'nin Pastacılık ve Ekmekçilik bölümüne başlıyorum. Blogumdan da anlamışsınızdır; yemek yapmayı özellikle pasta, tatlı vb. şeyleri yapmayı ve sunmayı çok seviyorum. Değişik tatlara hep açık oldum. Misafirlerim geldiğinde hep değişik ne yapabilirim diye düşünürüm. Tabiki bu konuya ilgili olmak farklı, meslek olarak yapmak farklı şeyler. Ben artık sevdiğim, zevk aldığım bir işi yapmak istiyorum. Ayaklarımın her gün geri geri gittiği bir yerde olmak istemiyorum. 29 yaşındayım, evliyim, çocuğum yok. Zamanlama ne kadar doğru tartışılır. Üniversiteden mezun olduğumda yapmalıydım belki bunu ama doğru zaman bu zaman belki de. Şu an yaptığım işi yapmam, iş hayatında tecrübe kazanmam gerekiyordu ya da kendimi yeni yeni keşfediyorum, hayattaki amacımı. Hayalim ve hedefim kendi işletmemi açmak. Biliyorum bu konuya meraklı olan birçok kişini hayali bu. Kaçı adım atıp başarılı olabiliyor onu bilmiyorum ama hayatta adım atmadan, riske girmeden başarı gelmiyor. Belkide bir pasta şefi olurum. İşin içine girmeden ne olduğunu bilemiyoruz çoğu zaman. İlk andan beri sonsuz destek veren kuzuma, aileme, dostlarıma çok ama çok teşekkürler! Onlar yanımda olmasa yapamazdım kesinlikle! Olumlu yorumlar olduğu kadar olumsuzlar da oldu tabiki. Kimi zaman üzüldüm bunlara ama kararımı etkilemediler. Karar sürecinde Hande'nin çok ama çok yardımını aldım. Sağolsun tüm sorularımı cevapladı. Buradan ona da tekrar teşekkür etmek istiyorum.İnşallah Allah utandırmaz! Bana şans dileyin:)

15 Eylül 2009 Salı

KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN!...

Ramazan ayının sonuna yaklaşıyoruz. Bugün mübarek Kadir Gecesi. Kadir Gecesi, Kuran-ı Kerim'in inmeye başladığı gecedir. Bin aydan hayırlıdır! Allah herkesin dualarını kabul etsin!

9 Eylül 2009 Çarşamba

09.09.09

09.09.09 özel bir tarih diyorlar. Mailler geliyor anlamına dair...Oysa Türkiye 20'den fazla insanını yitirdi bugün...Megakent İstanbul'da yağmur sele dönüştü, dereler taştı. Kimisi uykuda, kimisi iş yerine giderken can verdi...Dünyaya yansıyan fotoğraflarımızda araçların üstünde kurtarılmayı bekleyen insanlar var. Depremden sonra en büyük felaket diye duyuruyor gazeteler...Peki bu dereler ilk defa mı taşıyor? Yok mudur bir çözümü? Bu kadar yağmur yağan şehir bir İstanbul mudur?...Öte yandan şehit haberlerine yenileri ekleniyor bugün ard arda...Birşeyleri açmaya çalışırken, bir yerler tıkanıyor mu dersiniz?

Bugünün tek özel tarafı 9 Eylül olması...İzmir'in kurtuluşu!...

İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!
Adın yazılacak mücevher taşa!

7 Eylül 2009 Pazartesi

Detaylar

Düğünler ve partiler için küçük, zarif detaylar...
Çiçeklerin sunumu, isimlikler harika...

Kaynak/Source


2 Eylül 2009 Çarşamba

Sonbahara girdik. Havalar da biraz serinledi sanki. Diziler başlıyor yavaş yavaş. Mesela bugün Yaprak Dökümü günü:) Ramazanın da 13 gününü geride bıraktık neredeyse. Düne kadar oruçla aram gayet iyiydi. Fakat 2 gündür çok zorlanıyorum. Uykusuzluk, halsizlik çok zorluyor. Bugün iftarda sadece çorba ve ton balıklı salata var. Şaka değil! Pratik olsun yorulmamayım istiyorum. Mutfakla fazla uğraşmadan keyifle dizimi izleyeyim:) Bu arada 2 sene önce kan değerlerim ile ilgili kontrole gitmem gerekiyordu. İhmal ettim tabiki herzamanki gibi. Başka bir doktora gittiğimde çok kansız gözüküyorsunuz, tahlil isteyeceğim sizden dedi. Sonuç: Demir depoları bomboş diyebiliriz. Daha önce yapılan tedavi de boşa gitti yani. Bu sorun benim bebekliğimden beri var. Endoskopi ve kolonoskopi dışında tüm tetkikler yapıldı. Birşey bulunamadı. Beslenmeme çok dikkat etmem gerekiyor. Örneğin; süt ürünlerini az tüketmem gerekiyor. Bol bol kırmızı et ve siyah üzüm yemeliyim. Dikkat ediyor musun? derseniz, pek sayılmaz. Kansızlık çok kötü bir hastalık. Devamlı halsiz hissediyorsunuz, uyku hali oluyor. Normal insanlarda daha fazla üşüyorsunuz. Kendime öğütülmüş siyah üzüm çekirdeği ve karışık bir şerbet aldım. Umarım işe yarar. Bu konuda bildiklerinizi aktarırsanız, sevinirim. Şimdiden hayırlı iftarlar!