25 Nisan 2010 Pazar

KIRMIZI


3 hafta önce kavuştuk hepimize. Çok şükür kazasız, bir sorun olmadan taşındık. Taşımacılara devamlı "Aman birşey olmasın!" "Amcacım sana güveniyorum!" gibi cümleler sarfettim. Annemler, kayınvalidemler, eltim, kuzenimiz ve eşi hep beraber ana hatlarıyla yerleştirdik evi ama ortalık hala dağınık...1 gün izinle çalışınca evi yerleştirmek de biraz gecikti haliyle ama azimliyim. Şu bilgisayarın başından kalkabilirsem toparlayacağım bugün. Gelelim detaylara...Hani ankastre cihaz arayaşındaydım ya. En sonunda fırın olarak Siemens, ankastre ocak ve davlumbaz olarak da Franke aldık. Şu an için bir sorun yok, memnunum. Özellikle mini fırından sonra ankastre fırın süper geliyor. Çabucak pişiriyor sanki:) En üst kat olduğumuz için çok güzel bir manzaramız var. Bu yüzden stor perde yaptırdık. Zaten hep stor perde yaptırmak istiyordum ama kendi evimiz olmasını bekliyordum. Mutfağa da kiraz rengi ahşap jaluzi yaptırdık. Mutfakta gri, kırmızı ve ahşap hakim...Dün Ikea'dan masamızı, sandalyelerimizi ve birkaç ufak eksiğimizi aldık. Mutfak masamız ve sandalyelerimiz  huş ağacından. Doğal bir görünümü var. 2 adet kırmızı, 2 adet de krem minderimiz var. Mutfağımın kırmızı olmasını istememin yanında bir de camın önüne masa koymak isterdim hep. Şuna inanıyorum ki çok isteyince er ya da geç oluyor. Belki biraz sabır...Hep şükür edip, Allah'ım olmayanlara da ver diyorum...Fotoları yakında paylaşacağım. Staj derseniz biraz zor gidiyor ama 1 ay kaldı...Sonrasını bilmiyorum şu an...Önce bir dinlenmem lazım...Çilek tadında mutlu pazarlar...

2 Nisan 2010 Cuma

01 NİSAN


Bir baktım kolumda kahverengi lekeler...Sonra farkettim ki pandispanya izleri onlar...Güldüm kendi kendime...

Öğlen yemek sonrası sigara dumanı altında 10 dakika oturup, dinlenirken...Reçete defterime yazıklarım: Badana, temizlik, perdeler, ankastre cihazlar, mutfak, TAŞINMA...

Haftaya cumartesi kırmızı mutfağa kavuşma vaktidir kısmetse:)
Doğal olarak yapılacak iş var bir sürü...

Saat 00:42...Uzun zamandır bu zaman diliminde uyanık olmamıştım:) Yarın akşamcıyım da ayıptır söylemesi:)))

Nergisleri seviyorum...Bana Ankara'nın Aralık'ını hatırlatıyor...