29 Haziran 2010 Salı

Bir pazar...

Çengelköy'de kahvaltıyla başlar gün...

Sonra İstikamet Taksim...Tam da günü: 2 konser, 1 eylem...

Eylemden yürümeyez hale gelince ara sokaklara dalış...

Cihangir'e doğru...

Girişi böyle güzel olan apartmanın içinde neler, kimler var acaba?...

Ne varsa ara sokaklarda var...

Pastel...

İstiklal...
Atlas...

Çinili...

Hacıbekir...

17 Haziran 2010 Perşembe

Nazmiye Hanım'ın Bahçesi...

Ortancalar...





Dalından kara kirazlar...

Çilek...

Cam güzelleri...

Sardunya...

Bahçenin fındıkları...



Çocukluğumun geçtiği merdivenler...


Tarifini daha önce yayınladığım meşhur hamuru:)

Eskileri hiç atmaz...



Kendi elleriyle yaptığı el bezleri...


Bahçenin sahibesi...(Anneannem)

15 Haziran 2010 Salı

80'LER...

Geçen Cuma günü Eda'nın sayfasında bir davetiye verdiğini gördüm ve hemen yorum yaptım:)) Sonra bir baktım ki şanslı kişi benim:)

Insomnia by Beck's 80'ler partisi davetiyesi benim olmuş:))))

Davetiye'de diyordu ki 80'lere ait en az 1 aksesuar olsun üstünüzde:)

80'ler ruhuna uygun kabarık saçlar, peace kolyesi, saç bantı, kıvrık paça kotlar, kotun içine sokulan t-shirt düşünüldü:)))


Garaj İstanbul'daki parti süperdi. Gider gitmez bantlar ve bu gözlükler karşıladı bizi. O gece çocukluğumuza döndük...Wild Boys, Wall, Bad, La Isla Bonita, Brother Louie ve daha birçok parça dinledik 80'lere ait. Lambada yaptık:) Nuri Alço gecenin süpriziydi:) O gece 80'ler ne güzeldi diye iç geçirip durduk...Sanki gurbetteymişiz de yurdumuza dönmüşüz hissini yaşadık...Meğer ne özlemişiz o günleri...Bir de farkettik ki yaşlanmışız...Bize bu duyguları yaşattığın için tekrar tekrar teşekkürler Edacım:)

11 Haziran 2010 Cuma

Sudan çıkmış balık...

09.00 da kalktım bugün...İlk iş bilgisayarı açmak oldu. Mesai yapıyorum sanki. Halbuki yapılması gerekenler var evde. Balkonun açık camından bir ses süzülüyor içeri: 1-2...1-2...Bir teyzemin de camı açık, muhtemelen sabah programlarında yapılan sporu izliyor. Çok yoruldum, sıkıldım, bunaldım...Birkaç gündür evdeyim, mutlu olmam, keyfime bakmam lazım di mi? Yok...Sıkıldım ben. Bir boşluk duygusu sardı...Sudan çıkmış balık tabiri cuk oturdu üstüme. Evde yapılacak birsürü şey yok mu? Var ama ben sıkılıyorum işte yine de. Depresif hallerdeyim anlayacağız...Zaten yıllarca çalışmakla çalışmamak arasında gittim, geldim. Çalışırken yoruluyorum, bunalıyorum, evimi özlüyorum. Evde olunca da hergün aynı şey, monoton diyorum. Böyle bir hal işte...Karışığım bugünlerde...Geçer belki...

4 Haziran 2010 Cuma

FRAMBUAZLI PASTA

Suratıma yediğim frambuazlı pasta ile stajım bitmiş oldu bugün...
2 saat sonra İzmir otobüsünde olacağım...
Ben de şu meşhur Saat Kulesini görmek,
Kemeraltı'nı gezmek,
Kordon'da yürümek,
Kumrunun orijinalini yemek,
Çeşme'de denize girmek,
Vapurla Karşıyaka'ya gitmek,
Kısacası İzmir'i yaşamak istiyorum...
Mutlu haftasonları:)

Photo

2 Haziran 2010 Çarşamba

...

Bugün diploma sınavı var. Cumartesi ise stajın son günü...Çoook karmaşığım...2 gündür ders çalışmak için izinliyim. Uzun zaman sonra evde olmak tuhaf geldi. Bir boşluk duygusu var...Eeee şimdi ne olacak diye sorup duruyorum kendime. Cevabı ise bilmiyorum....