29 Mayıs 2008 Perşembe

Benden...

2 aydır düzenli olarak spor yapıyoruz. Düzenli derken en fazla haftada 2 kere gidebiliyoruz. Bir spor salonuna yazıldık. İlk ay yürüyüş-bisiklet-cross trainer üçlüsünü yaptık sadece. Aaa dedik hiç hamlamadık ne güzel! Ama geçen hafta aletlere geçince gerçekler ortaya çıktı. Spor eğitmeni bizim kas-yağ oranımızı belirledikten sonra bir program çıkardı. Programın ilk günü yine bisikletimizi ve cross umuzu yaptık. Hadi bakalım dedi: Aletlerle çalışacağız! (Oldum olası spor aletlerini sevmem!) 60 kere bacak açma-kapama hareketi(bacaklarım hala acıyor..) 15 kere kolları açma-kapama hareketi, 40 tane kalça hareketi, 30!!!mekik (aletle yapıyorsunuz, gülerken göbeğim acıyor!) ve 30 tane bacak hareketi yine. Ne zormuş hareketleri yapmak! Yürüyüş, bisiklet vs.. iyiydi:) Ama tabiki yağlarımızı yakıp, vücudumuzu sıkılaştırmak için bu aletlerle de çalışmamız gerekiyor. Alışacağız artık:) Herşey sağlık için! Amaç; sporu hayatımıza sokmak! İmkanı olan herkes yapmalı!

Hani ben İtalya diye çırpınıyordum ya!..Biz İtalya'yı şimdilik erteledik. Haziran'da önce Bodrum sonra Marmaris'e gideceğiz. Bodrum' a gitmeyeli uzun zaman oldu. İnşallah kuzumla güzel bir tatil yaparız.

Şu sıra mutfakta paylaşmaya değer tatlar yaptığım söylenemez. O yüzden bir süredir tarif paylaşmıyorum sizinle. Ama kuzum bana Dünyanın En Güzel Tatlıları kitabını aldı. İçinde çok güzel tarfiler var. En kısa zamanda paylaşmaya başlayacağım.

Fotoğraf doğumgünümden kuzumun aldığı papatyalar ve kart...(Fotosuz olmasın yazı diye;)

27 Mayıs 2008 Salı

...

Birçok blogda okuduğum üzere bende de bir yazmama isteği var. Belkide eskisi gibi ilgimi çekmiyor yazmak. Okumayı çok seviyorum. Her gün listemdeki herkesi okuyorum. Ama iş yazmaya gelince eskisi gibi bir istek yok. Umarım geçici birşeydir...
Eurovision'da 7. olduk!...Bence güzel bir derece. Hepimizi biliyoruz ki Eurovision'da politika ön planda. Şarkıdan ziyade ülkenin uluslararası ilişkileri puan kazandırıyor. Eskiden ailecek TV başına geçip ilgiyle izlerdik. Şimdi o kadar cazip gelmiyor. Herşey bir tarafa; Mor ve Ötesi'nin Deli şarkısı güzel bir şarkıydı. Türkçe rock söylemeleri hoştu. Özellikle de KLM hava yollarınındaki Türbanlı Türk yolcu krizini düşünürsek...Bizim için bir başka gurur kaynağı da Nuri Bilge Ceylan oldu. Ceylan'ın "Üç Maymun" filmi, 61. Cannes Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü aldı. Ödül töreni sırasında söyledikleri gerçekten çok duygu yüklüydü bence: "Benim yalnız ve güzel, tutku içinde sevdiğim ülkeme..." Teşekkürler Nuri Bilge Ceylan. Bu arada Hatice Aslan'dan söz etmeden olmaz. Ben kendisini TRT'deki Ferhunde Hanımlar dizisinden hatırlıyorum. Bence hem başarılı hem de güzel bir oyuncu. Cannes'a da yakıştığını düşünüyorum. Tüm ekibi tebrik ederim.

Bu haberleri yazınca okul günlerime döndüm...

Foto1
Foto2
Foto3

22 Mayıs 2008 Perşembe

Dur Yolcu!...

18 Mayıs'ta Gelibolu'daydık. Sabah Eceabat'ta bu manzara karşıladı bizi.Güneşin doğuşunu izledik. Kilitbahir Kalesinin yanındaki çay bahçesinde kahvaltı yaptıktan sonra yola koyulduk..
Her yerde gelincikler vardı...Yol boyu...
Şehitliklere giderken yolda sol tarafta Seyit Onbaşı'nın heykelini görüyorsunuz.257 kg.lık top mermisini sırtında taşıyan Seyit Onbaşı...
Çanakkale Şehitleri Abidesi...Kimliği belirlenen 60.000 şehit... Ama resmi olmayan bilgilere göre bu sayı 100.000 i buluyor. İnsan orada yürürken, mezar taşlarına bakarken tutamıyor kendisi, gözleri doluyor. Çoğu 20 sinde gencecik insanlar...Neredeyse bir nesil kaybolmuş. Ama bir zafere imza atarak gitmişler buradan. Şehitlikleri gezerken aklımda hep şu soru vardı: Şimdi olsa biz bu kadar cesaretli, yürekli olabilir miyiz?...Cesaret, inanç, vatan sevgisi, yoktan var etmek ne demek öğrenmek için herkes Gelibolu'yu en az bir kere görmeli!!!!
Ertuğrul Tabyasının bulunduğu mevkinin manzarası...
Ertuğrul Tabyası...
Ezineli Yahya Çavuş...

Yahya Çavuş Şehitliği...
Anzak Mezarlığı...

Anzak koyu...Hava çok güzeldi. Tam deniz havasıydı...
57. Alay Şehitliği...
Alaydan bir asker bile sağ kalmamış. Hepsi şehit olmuş düşünebiliyor musunuz?...
Conk Bayırı...
Savaşın geçtiği alana hakim...Atatürk'ün gözlem yaptığı yer. Aynı zamanda saatine kurşun isabet eden yer...
Manzara inanılmaz...

ŞEHİTLERİNİ UNUTMA! TARİH UNUTANI AFFETMEZ! GEÇMİŞ, GEÇMEMİŞTİR! TARİH BUGÜNÜMÜZDÜR, BUGÜNÜMÜZ YARINIMIZDIR!...

16 Mayıs 2008 Cuma

Kahve-Kitap-Çikolata Keyfi:)

Sevgili Burçak'ın düzenlediği bir etkinlik daha gerçekleşti. Birbirimize kitaplar, kahveler, çikolatalar gönderdik. Umarım herkes hediyelerini keyifle okur, yer ve içer:) Burçakcım senin sayende her etkinlikte yeni bir arkadaş daha kazanıyoruz. Birbirinden güzel cicilerimiz oluyor. Bizi çocuklar gibi sevindirdiğin için sana tekrar tekrar teşekkürler!...
Benim hediyelerim saymakla bitmez:)) Sevgili Serpil bana taaa Samsunlardan birbirinden güzel hediyeler göndermiş. Paketimi aldığımda yine çocuklar gibi sevindim:) Serpil benim için seçtiği kitap:Murat Mungan'ın yeni kitabı Kadından Kentler. Henüz okuma fırsatım olmamıştı. Süpriz oldu:)
Kitabımı okurken yudumlamak için hem nescafe hem de Türk kahvesi. Yanında benim favorim olan damak ve kuzumun favorisi olan bitter çikolata.
Daha bitmedi:) Bunlar da Serpil'in çalıştığı firmanın ürünleri. Serpil sağolsun çok düşünceli ve ince seçimler yapmış. Buradan kendisine çok ama çok teşekkür ediyorum.

Benim hediye gönderdiğim arkadaşım da Ayşe idi.Umarım o da hediyelerini beğenmiştir. Paylaşımlarımızın hiç bitmemesi dileğiyle...Mutlu haftasonları!...

8 Mayıs 2008 Perşembe

Hayran olduğum kadınlar!...

Geçen hafta Mutlu Kum Taneleri beni sobelemişti. Ancak cevap verebiliyorum. Blogtan uzak kaldım şu sıra biraz...3 gün 3 gece doğumgünü kutladım, yaz gardrobum hazır:)) Gelelim sobeye: Yakınlarımız dışında bizi etkileyen, hayran olduğumuz üç kadın...
Ben tam bir Meg Ryan hayranıyım.Kimine göre güzel bir kadın değil belki ama bence çok güzel ve hoş. Herşeyden önce çok sevimli. Kısa sarı saçları, rahat ve sade kıyafetleri ile. En sevdiğim filmi favori filmim olan Melekler Şehri. Bu fotoğrafta o filmden. Hala izlememiş olan varsa hemen izlesin!!! Üniversiteye kayıt yaptırdığım gün gitmiştim. Müzikleri de harikadır. Özellikle: Sarah McLahlan - Angel parçası. Meg Ryan'ın özellikle bu filmdeki performansı bir başka.
Zuhal Olcay...Zarif, hoş, kendine güvenen...Zuhal Olcay'ın tarzını oldum olası beğenirim. Özellikle kıyafetleri çok hoşuma gider. Sade ama şık olabilen nadir bayanlardan. Sesi, oyunculuğu, şarkıları ile ayrı bir yerde duruyor gibi gelir bana. Özellikle Yeditepe İstambul'da ki rolünü çok severim ben. Bir de Zuhal Olcay eskiden kot ceketi çok kullanırdı. Açık renk olanlardan. Elbiseyle, etekle. O zamanlar bele oturan açık renk kot ceket çok meşhur olmuştu. Ben de almıştım kendime bir tane. Ama ilk onda görmüştüm:)
Bize herşeye rağmen "Hayat güzeldir!" demeyi öğreten insan...İclal Aydın...HBB deki programında tanıdım ilk. Sonra Sıcak Saatler dizisi geldi. Ama en çok BRT'deki programını sevdim. Şiirleri, yazıları, oyunculuğu hepsi çok başarılı. Şu anda oynadığı İki Aile yi de kaçırmadan izliyorum.

Kimbilir daha kimler var. Ama aklıma ilk gelenler bunlar...

Foto1
Foto2
Foto3

5 Mayıs 2008 Pazartesi

DENİZ BÖRÜLCESİ

Herkese merhaba! Umarım herkes iyidir. Şu sıralar etrafımda duyduğum rahatsızlıklar bana sağlığın herşeyden daha önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor! Lütfen kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın! İçimde çok fazla yazma isteği olmasa da geçen hafta yaptığım deniz börülcesini paylaşmak istiyorum sizinle. Ayvalık pazarında görünce hemen almıştım. İyi ki de almışım. Evde yapıp, yemesi ayrı bir güzel oldu.

Malzemeler:

1 demet deniz börülcesi

Zeytinyağı

Limon

Yapılışı: Yapımı gayet kolay. İyice yıkadığınız börülceleri kaynar suda bir süre haşlayın. Suyunu süzdükten sonra içindeki kılçıkları çıkarın. Ben ilk önce nasıl çıkacak diye panik yaptım sonra gördüm ki ucundan tutup çekince içinden kılçığı çıkarabiliyorsunuz. Kılçıkları çıkardıktan sonra zeytinyağı ve limon ekleyip, afiyetle yiyin. İsterseniz sarımsak ve yoğurtla da servis yapabilirsiniz.