29 Haziran 2009 Pazartesi

Biz artık poşet kullanmıyoruz! Ya siz?

Marketlerden ve bazı mağazalardan aldığımız poşetler doğada yok olmadığı için çevre açısından büyük tehlike oluşturuyor. Eskiden pazar fileleri vardı hatırlar mısınız? Anneannelerimiz, babaannelerimiz kullanılırdı. Şimdi ise poşet çıktı doğa bozuldu! İbeking ise pazar filesine dönüş! dedi ve bizi bir anlamda uyandırdı. İbeking çok ama çok önemli bir görev üstlendin! Bizi uyardığın için çok teşekkürler! Fotoğrafta gördüğünüz de Güldoş'un bana hediyesi olan pazar filem. Hep çantamda çünkü artık poşeti çıkartıyoruz hayatımızdan. Çöp poşeti olarak da doğada çözünebilen çöp poşetlerinden kullanma şansımız var. Ayrıca alışveriş için pazar filelerine alternatif olarak büyük marketlerde satılan bez torbalarından veya orijinal alışveriş torbalarından alabilirsiniz.
Son olarak rakamsal bir bilgi:Türkiye’de 5 kişiden biri naylon poşet yerine alışverişlerinde bez torba kullansa, bir nesil boyunca ülkemiz 31 milyar 46 milyon naylon 400 bin poşetten kurtulacak. Çünkü, bez torba kullanmak, bir kişi için haftada 6, ayda 24, yılda 288, yaşam boyunca ise 22 bin 176 plastik poşeti kullanmamızı engelliyor!

25 Haziran 2009 Perşembe

DOSTUM PASİFİK

Gizem Altın Nance'nin Bir Bilet Al kitabının dumanı üstündeyken Zilsizzarifecim bana doğumgünü hediyesi olarak Dostum Pasifik'i gönderdi. Kuzumla çıktığımız askerlik sonrası tatilinde her an yanımdaydı bu kitap. Gizem Altın Nance'in tarzını sevdim ben. Gayet yalın ve akıp giden bir anlatımı var. İnterrail ile Avrupa seyehatinden sonra gitmeden duramayan Gizem'in yolu bu sefer birçok kişinin rüyasını süsleyen Amerika'ya düşüyor. Amerika'yı merak edenler bu kitap sayesinde fikir edinebilirler. Gidenlerin de anıları tazelenecektir. Keyifli okumalar!

23 Haziran 2009 Salı

Güldoş'un ev keki:)

Haftasonu Güldoş bize tam bir ziyafet hazırlamıştı. Beylere ayrı bize ayrı lezzetler...Çayın yanında da son gözdesi olan kakaolu keki yapmıştı ama öyle bildiğiniz kakaolu keklerden değil. Browni gibi tadı. Güldoş bu tarz kekleri ev keki olarak tanımlıyor yani muffin vb. değil de klasik kek. Güldoş'a buradan tekrar teşekkürler. Herşey çok güzeldi.

Malzemeler:

3 yumurta

2 su bardağı toz şeker

1 su bardağı süt

1 su bardağı sıvı yağ

4 yemek kaşığı kakao

1 kabartma tozu

2 paket vanilin

Aldığı kadar un (2 su bardağı gibi)

Yapılışı: Yumurtayı ve şekeri iyice çırpın. Ardından yağı, sütü, kabartma tozunu, vanilini ve kakaoyu ekleyerek çırpmaya devam edin. Unu eleyerek koyun. 180 derecelik fırında 45 dak. kadar pişirin. Kürdan veya bıçakla pişip pişmediğini test edebilirsiniz. Kekinizi pişirdikten sonra altını, etrafını ve üstünü ıslak peçetelelerle sarıp, temiz bir poşetin içinde 1 gün bekletin. Bu kekinize hafif bir ıslaklık verecektir. Afiyet olsun! Sağlık versin!

19 Haziran 2009 Cuma

Düşlere dair...

Sabah geç kalacağımı bile bile yürüdüm yarım saat. Sebebi akşam kuzumla ortaklaşa yaptığımız ve yediğimiz waffle olsa gerek. Şimdi de çıkışta yürüyeyim diyorum yine yarım saat. Benim için daha çok bir radyo olan cep telefonum da evde kalmış ama olsun, bulurum ben oyalanacak birşeyler yürürken. Hayallerim mesela, şu sıra hayalden gerçeğe dönüştürmeyi düşündüğüm hayallerim eşlik eder bana yürürken. Düşünüyorum düşünüyorum bugünlerde. Yüzümde muzip bir gülümseme, içimde büyük bir heyecanla...29. yaşımın ilk aylarını yaşarken birşeyler yapmalı diyorum düşlere dair...Herkese mutlu haftasonları!

18 Haziran 2009 Perşembe

05.06.2009

15 sene öncesine gittim sık sık o gün...Hazırlık sınıfı yıllarına...Klişe olacak biliyorum ama ne zaman büyüdüğümüzü sorguladım hep. Matematik sınavı öncesi heyecandan ölen, basketbol maçlarını kaçırmayan, okul sonrası saatlerce telefonda konuşan biz ne zaman büyüdük? Ne zaman büyüdük de birer eş olduk?...

Neler yaşadık, neler gördük, neler paylaştık bunca zaman? Paylaşımların en güzeli buydu sanki...

Seni beyazlar içinde görmek büyük mutluluktu...

Anneannenin boşnak börekleri eşliğinde, saatlerce oturup dedikodu yaptığımız evden, evinden çıktın gözlerin dolu dolu...

Herşey bir film gibi yaşanırken o gün sen evleniyordun Tubiş...

Gözlerim hep ıslaktı o gün mutluluktan...Sebla'larımı tuttum hep akıtmadım...

Bu mutluluğu fazlasıyla hakettin sen...Bense şanslıydım buna tanık olabildiğim için...
Bir ömür boyu hep o günkü gibi heyecanlı, mutlu olun! Gözlerinizin içi gülsün hep aşkla...

16 Haziran 2009 Salı

Haftasonundan kareler

İstanbul'da bir cuma akşamı...İskelede bekleyiş...

Salatalıkla güne merhaba...

Hindistancevizli kahve keyfi...

Şezlongda kitap keyfi...

46 yıldır değişmeyen lezzet...Ben kendimi bildim bileli aynı tat...

Gerçekten nefis...


Dönüş öncesi son kahve...Akılda hep tatil olsa düşüncesi...

8 Haziran 2009 Pazartesi

Huzur içinde yat Kübra!...

Seni ilk ve son gördüğüm yer Meltem'in doğumgünüydü sanırım.
Çok tatlı, çok güzel, hanımhanımcık bir genç kız...
Gözlerinin içi gülen...
Uzun gür saçlı...
1 yıl 1 ay önceydi kötü haberi duyduğumuzda...
Umudumuzu hiç yitirmedik, yitirmediniz...
Bir ara iyi gibiydi sonuçlar...
Ama olmadı...
Hani demişsin ya: "Bir nefes bile çok değerli benim için şu an!...."
Söyleyecek fazla birşey bulamıyorum...
Huzur içinde, nur içinde yat!...
Allah ailene ve tüm sevdiklerine büyük sabır versin!...