Fonda Funda Arar-Senden öğrendim...
Soğuk bir güne uyandık bu sabah...
Ama pazardan itibaren ısınacağız...
Bahar gerçek anlamda gelecek...
Seçimlerden sonra neler göreceğiz kim bilir...
Elden sadece daha iyi olur diye ummaktan başka birşey gelmiyor...
Kuzuma her gün bir bebek haberi verir oldum...
Kışın aramıza katılacaklar var...
Doğanlar büyüyor...
Bir bakmışsınız yürüyor, konuşuyorlar...
Lise yıllarında yazıştığım mektup arkadaşım İstanbul'a geldi bugün...
Cumartesi buluşacağız...
Hayat tuhaf gerçekten!...
İngilizce pratik yapma zamanı!
Cumartesi için Taksim+Ortaköy+Kız Kulesi+İskender Kebap planı yaptım misafiler için...
Dün gece rüyamda iskenderin nasıl yapıldığını anlatıyordum İngilizce...
Nazarlıklar hazır...
Keşke kuzum da olsaydı...
Bu arada doğumgünüm yaklaşıyor benim...
Doğumgünüme kadar 28' im...
Son 1 ay ne yaptım yaptım 28' e dair...
O da neyse???
Telaşım 30'a 1 kaldığından mıdır?
Zamanın çabuk geçmesini istediğim bir süreçte, bir yandan niye bu kadar çabuk geçiyor ki yıllar diye çelişiyorum kendimle...
Sabahki nescafenin ardından biraz önce içtiğim Türk kahvesi ağır geldi sanki...
Büyüdüm mü ben gerçekten?
Ben hala kuzumla gezeyim tozayım, dans edeyim, eğleneyim derdindeyim...
Nüfus kağıdımda yazan yanlış mı yoksa?
Her ne kadar olgun olsam da hala biyolojik yaşım 25 olabilir mi???
Ben bu yaş mevzuuna niye takıldım ki bu kadar?
Sabah can dostun gönderdiği 80'li yıllarda çocuk olmak başlıklı mail mi bu psikolojiye soktu acaba???...
Bu blog iyice günlüğe dönüştü. Hani tarifler? Kuzum dönünce yine yemek tariflerine devam edeceğim sanırım...