Bu sabah bir dostumun hayata sitemlerine tanık oldum. Mutluluk oyunu oynamaktan yoruldum diyordu. İsyan etmek istemiyorum ama hayat niye böyle demekten alamıyordu kendini. En sonunda, sağlıklı olduğuma şükrediyorum yine de diyordu. Birkaç saat sonra da başka bir dostumdan güzel bir haber aldım. Aşılması zor bir durum çözülmüştü! Hayat böyle siyah-beyaz sanırım. Hüznün yanında mutluluk, acının yanında sevinç...Sohbet sırasında dostum bana bir cümle hatırlattı. O cümlede aşağıdaki şiiri anımsattı:"Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin!" Gelin haftayı bu şiirle kapatalım. Haftasonuna da olabildiğince olumlu his ve düşüncelerle girelim. Mutlu haftasonları!
Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul
Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen
Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet
Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin
Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların
Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde.....
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
("Düş Hekimi - 2" kitabından - Çınar Yayınları